28 Haziran 2024 Cuma

zigondan sonrasız karanlıklara

"sevi ölmeden, sevi olmaz" demişti mobilyacı adam, zigon sehpalarımızı değiştirmek istediğimizi, ancak onlarla vedalaşmaya hazır hissetmediğimizi öğrenince. o gün girdiğim son mobilya dükkanıydı, fakat oradan da yalnızca bu cümleyi almıştım. hayatımın, sözcüklerin ruhuma pek tesir etmediği günlerinden geçiyordum ve daha beterleri de kapıma dayanmıştı. nereden bilecektim? aslında tüm belirtiler ayan beyan ortadaydı. zihnimdeki tüm kapılar üzerime kilitleniyordu ve bir çilingir bulmak yerine hepsine siktiri çekip kendilerine bir daha asla geri dönmeyeceğimi haykırmıştım.

beş yıl önce başladığım bu yazıyı bir hışımla piç etme niyetindeyim. okunacağına dair en ufak bir umut besleseydim tamamlardım. şimdiyse okunmayacağından emin olduğum için yazıyorum.

karanlıktan beslenebilmek için öncelikle onu kucaklayabilme cesaretini göstermemiz gerekiyor. aslında bunu hâlâ yapabilmiş değilim. şuraya bak; üzerinden kaç sene geçmiş. yaşamlarım arasında köprü kurmam gereken süreyi boğulmaya yüz tutarak geçirdim ve nihayetinde kıyıya vurdum. bulutunu arayan bir su damlası tarafından kurtarıldım. gençliğimi fazlasıyla tükettim. otuz beş yaşındayım ve arkamda gurur duyulacak bir tablo göremiyorum BU GERÇEĞE ALIŞAMIYORUM, DOSTUM. ANLIYOR MUSUN, BABALIK?

murdar ya da murder ya da piç edeceğimi söylemiştim.

yine bir nöbetteyim ve her nöbette olduğu gibi birisinin kapıdan içeri girip iki-üç mermiyle işimi bitirebileceği gerçeğiyle sarmaş dolaş, çapraşık bir ilişki içerisinde; varoluşçuların ikinci dünya savaşı sonrasında duydukları kederli büyülenişe benzer bir tasayla dolup taşıyorum. neyin aydınlanışı peki bu? korku desem korku değil -hayır, bu belki de fena olmazdı- ama olumlu bir ruh hâli de değil sanki?

adapte olamamak en fiyakasızından bir başkaldırış. ışığımızı çaldılar. biz çocuklarımıza neyi miras bırakacağız; köhneleşmiş ve irin saçan, geçersizliği su götürmeyen yaşam görüşümüzü mü? insanları ilgi çekici bulmayı bıraktığımdan beri lambada alev malev titremiyor. üşümüyor da.

bence hepiniz, hepinizden fazlası değilsiniz. totolojikse totolojik. içerisinde bir anlam vardı ama kayboldu.

kaybettim.

Hiç yorum yok: