11 Ekim 2011 Salı

uykusuzluk, black hole sun filan...

N.K.A. da şu saate kadar uykum gelmesi gerekmekteydi diye kendime söver iken, işbu eser aklıma düşüp de dinlemek istedim ninni niyetine. karanlıkta ekranı çiziklerden ölmekte olan façalı mp3player'a ulaşmayı çabalarken içsesten "aç bilgisayarı mk, yataktan mı çıkacaksın şimdi, sanki uykun var da ekran parlaklığı uykunu kaçıracak" şeklinde gelen seslenişe "çok doğru söyledin be abi" şeklinde hak verip bilgisayarı açtım, klibi izledim, klibin rahatsız etme yetisini sanki bilmiyormuşum gibi ve de bok varmış gibi. saygı duyulması gereken bi nefret kusma örneği lan bence bütün klip. neden bunları yaptım ve neden şu an buraya yazıyorum pek de bilmiyorum aslında.

akşamın başına dönersek. bir gece daha geçirmek istemediğimi düşünerek iki gecedir kalmakta olduğum arkadaşlarımın evlerinden ayrıldım. dışarısı insanın derisine kesik atacak derecede soğuk olmasa da, sinüziti ve kronik ortakulak iltihabına sahipler için tehlikeli olabilecek derecede rüzgar içermekteydi. bense iki gün önce, iki gün sonrasının havasını hesaplayamayacak şekilde uygunsuz giyindiğimi durağa vardığım anda kavrayıp, geriye dönmüştüm. kendimi havaya daha uygun bir hâlde düzenlemek üzere, arkadaşımdan ödünç aldığım hırkanın kapşonunu(kelimenin orjinalindeki p ile ş arasındaki i'yi akıl eden bünyeye koyayım mümkünse) kafama çekmiş herkesten saklanan bir edayla, bu sefer durağa doğru bir geri dönüş yapmayı planlarken, biraz sonra kendimi durağı geçmiş bulacaktım. bi durak bi durak daha derken kendimi 4.levent'ten zincirlikuyuya kadar yürüyerek vardığımı farkettim.

"yağmur yürürken yolda yağması lazımdı insanların" diye düşünürdüm ki çünkü ben, zevkliydi işte yağmurda yürümek yalnız olsan da. sesinden midir bilmem, yoksa atalarımızdan kalma yağmurun temizlenme duygusu efsanesinden mi? kendimi hep rahat hissetmişimdir yağmurda yürürken, üzerime düşen her damlayla yavaş yavaş insandan sıçana doğru yol alsam da o anda pek de umursamam; ama sinüzite sahip bi insan olarak bu umursamamalara zaman zaman sövmelerim de olmuştur. pişman olmuş muyumdur... hiç sanmıyorum. "bir boşvernist hiçbir zaman pişman olmaz" diyip de susmak gelir içimden.

Hiç yorum yok: