
ortada bi bant kopması durumu bariz, ne kadar derine insem de tam manasıyla o bandın nerede, nasıl, niye koptuğunu bilsem bile artık eskisi gibi olamayacağını biliyorum; kurcalamak çözmek de istemiyorum. zaten bant da git gide her bir yerinden kopa kopa, düzeltilebilecek aşamayı çoktan geçti. belki de şu anki(şu an dediğim bir kaç senedir sürüp gelen bir "şu an süreci" bu) geldiğim boşvermiş tavırlarım hep içimde bir yerlerde zaten hep vardı, en başından beri; sadece ortaya çıkışı zaman aldı.
üzgünüm ama; büyüyorum ve gördüğüm şey:
yaşadığımız hayatın boşuna sayılmaması için, belli kriterlere ulaşmamız, o kriterlere ulaşmak için gerekirse, sabah akşam dilimize sakız edip yücelttiğimiz -güven gibi, arkadaşlık gibi- bazı kavramları feda etmemiz, bunlarla egomuzu doyurduktan sonra, hiçbir şey olmamışçasına yola devam etmemizdir.
önümüze çıkan herbir küçük egoyu yutup hepsi için bonus puanlar toplayıp daha da büyüyeceğiz. olabileceğimizin en büyüğü olmalıyız. ha önceden biz de yutulmuş olabiliriz, ama sorun değil biz de birilerini yutmalıyız, hem daha önce yutulmuş olmamız, bize bu yutuşlarımızda haklı gerekçeler sunacak olup, vicdanımızı rahat tutmamızı sağlayacaktır.
ya da bunları yapmayıp -belki de yapamayıp- ya da artık yapmak istemeyip,
hiçbir şey olamayan, bantı kopuklardan, toplumun omzundaki yüklerden sayılacağız.
e ama hani "bir insanın tek başına mutlu olması utanılacak bir şeydi?".
ego tatminiyle gelen o bireysel mutluluklar, mutluluk muydu harbiden be?
dipnot:
yazmak için bence bir kaç sene geç kalmış olduğum bu yazıyı,
kafamda toparlamak için
sanki şu şarkıyı duymayı beklemişim:
http://fizy.com/#s/16cykb
işbu yazıda hedefimde:
yazmak için bence bir kaç sene geç kalmış olduğum bu yazıyı,
kafamda toparlamak için
sanki şu şarkıyı duymayı beklemişim:
http://fizy.com/#s/16cykb
işbu yazıda hedefimde:
ben -kendim- vardım,
sen vardın,
o vardı,
biz hayli hayli vardık,
ama siz de vardınız,
tabii ki en çok onlar vardı.
geldiğimiz noktada hepimiz vardık amına koyayım işte.