27 Temmuz 2013 Cumartesi

kırkayağın dilemması

...yahut kıyas-ı mukassim-i mahlukat-ı böcük.

örümcek, kendisini yakalayıp yeme hazırlığı içerisindeki kırkayağa nasıl hareket ettiğini, yürürken hangi ayağını ilk olarak öne attığını sorar. daha önce bu konu üzerine hiç kafa yormamış olan kırkayak şaşırıverir ve işin içinden çıkamaz. derken örümcek kaçmaya başlar ve kırkayağın yanından uzaklaşır. kırkayak peşinden gitmek ister, ancak bir türlü kıpırdayamaz.

literatüre "kırkayağın ikilemi," "kırkayak sendromu" veya "kırkayak etkisi" şeklinde geçen bu duruma isim babalığı eden kırkayağın hikayesi, ilk olarak katherine craster imzalı bir şiirde karşımıza çıkmakta:

a centipede was happy – quite!
until a toad in fun
said, "pray, which leg moves after which?"
this raised her doubts to such a pitch,
she fell exhausted in the ditch
not knowing how to run.

konuyla alakalı bir başka dörtlükteyse şöyle buyurulur:

a spider met a centipede while hurrying down the street,
"how do you move at such a speed, with all so many feet?"
"I do not have to contemplate to keep them all in line,
but if I start to concentrate they're tangled all the time!"

gördüğünüz gibi tüm bu şiir ve hikayelerin kıssadan hissesi, günlük hayatta neredeyse reflekssel düzeyde gerçekleştirdiğimiz eylemlerin, bilincin sonsuz hiçliğinde varlık bulmasını takiben doğallığını, basitliğini ve sıradanlığını yitiriyor olmasıdır.