16 Şubat 2010 Salı

lewis carroll-jefferson airplane-alice


and if you go chasing rabbits
and you know you're going to fall...

yazıcında minimum tüketim ile maksimuma mı ulaşmak istiyorsun? bak bi ozman

bu postumu tutumlunun da tutumlusu (ya da cimrinin de cimrisi) diye nitelendirdiğimiz arkadaşlar için geliyor. üşenmemişler sizin için araştırmışlar, biz de yine sizin için üşenmedik bulduk ve de koyduk bunu.

yukarıda görmüş olduğunuz resimdeki kalemlerin herbirinin üzerinde başka bir font adı var ve de içlerindeki mürekkep miktarları herbirinde farklı farklı. niye farklı ne şimdi bu demeniz lazım şu noktada dediğinizi varsayarak devam ediyorum: farklı çünkü; her biriyle aynı puntoda yazmış olduğumuz aynı kelimeden sonra kalemlerin -hepsini tamamıyla dolu olarak kabul ettiğimizde- içinde kalan mürekkep miktarını göstermekte kendileri, şimdi bunu nasıl anlamışlar bulmuşlar derseniz alttaki çalışmaya bakın derim.

tabii ki oturup da bütün fontları yazmamışlar popülerlerden bi kaç fontu değerlendirmişler. çıkışmayın şimdi ee bu eksik diye. nesse öle bişi işte.

15 Şubat 2010 Pazartesi

amerikan futbolu (el yumurtası)


amerikanların kendi futbollarını "futbol" diye adlandırıp gerçek futbola "soccer" demeleri sinir bozucu bir durum. adamların futbol liginin ismi bile "major league soccer." "dur arkadaşım, ona sakır denmez, sakır sensin, futbol o" diyen de çıkmamış yav. neyse, öyle işte. gelin, amerikan futboluna el yumurtası diyelim. alın, verin, yumurtaya can verin.

that's how I roll

şu dünyada gördüğüm en enfes karikatürlerden birisiydi bu. bu kadar.

that's how I roll, motherfucker.

14 Şubat 2010 Pazar

Aziz Valentine abimizin günü

her ne kadar elimizde olmayan imkanlardan dolayı şahsen kutlamayacak olsam da -moroff'u bilemem kutluyodur o çaktırmıyodur bize, belki-, günün anlam ve önemine istinaden...

13 Şubat 2010 Cumartesi

Trio z Belleville (2003)

"underrated sanılan overrated" olarak niteleyeceğim sanırım kendisini:
80 dakikalık filmi 4 saatte bitirebildim, sıkılıp başka şeylerle uğraşıp geri dönüp izledim. en önemli eksiği sürükleyiciliğinin olmayışı -ya da beni sarmadı bilmiyorum-.

filmin isim seçimine gelecek olursak: -"belleville üçüzleri"ne tekabül ediyor Türkçesi- o da bana pek mantıklı gelmiş değil film boyunca öyküsünü izlediğimiz bisikletçimiz iken; filmin adını, en başta yöresel bi üne sahip şarkıcılar olarak gördüğümüz, filmin ortasından sonra bu sefer yaşlanıp çulsuzlaşmış olduklarını görmekten başka kendileri hakkında bi bilgimiz olmayan trio'dan alması, bana pek doğru bi tercihmiş gibi gelmedi. bilemedim. en uzun film yorumum oldu bu da. kötü değil, bulursanız izlemeye değer,ama fellik fellik aranmaya çabalanacak bir film değil, öle bişi işte.

Gerçek vs Sanal


"bazen yaptığımız şeyleri ortaya çıkacak sonuçlardan çok, anlık tatminler için mi yapıyoruz yoksa?"

dört mevsim



hatırlıyorsunuzdur, hepimizin ilkokul sınıfında mevsimler tablosu vardı. kışı temsil eden resimde de illa ki kardan adam resmi vardı. default havuç burunlu, kömür gözlü, düğmeli göbekli kardan adam. gelin itiraf edelim skdjksljds. bu resim bana onu hatırlattı.

okul hayatımız nasıl şey oldu... karardı

(aslen 26 Ağustos 2007 Pazar)

ecg (22:47): stumble'la ahaha
ecg (22:47): ben sabahtan beri
ecg (22:47): stumble
sm7h (22:47): onelan
sm7h (22:47): ?
ecg (22:49): araştır soruştur ekşide falan
ecg (22:49): uğraştırma beni :P
ecg (22:49): http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=stumbleupon
sm7h (22:57): hmmm hgüzel bişie benziyo
sm7h (22:57): :D
ecg (22:57): süper bişey güzel ne kelime :P
sm7h (22:57): adaş hiç başlamamak en iyisi galiba
sm7h (22:57): :D
ecg (22:59): niye bee
ecg (22:59): bayaa güzel o
ecg (22:59): hele firefox kullanıyosan
sm7h (23:00): olm olm bu dalga benim ortalamamı 1.82 den 0.91 e indirebilecek bi atraksiyon gibi duruyo valla
sm7h (23:00): :D
ecg (23:01): ne ortalaması beee
sm7h (23:01): not nott
sm7h (23:01): :D
ecg (23:04): hhahahaha
ecg (23:04): iyi başlama

sonra n'oldu? başladı tabi bu. ben de devam ettim. bu günlere geldik. böyleyken böyle işte.

Hediye-Sevgililer Günü

"güzel olsa nolur, güzel olmasa nolur; zaten daha fazla ne kadar güzel olabilir ki, sonuçta sevdicekten gelen hediyedir" gibi bi cümle kurdum demin -bi arkadaşımın, sevgilisine yapmış bulunduğu hediyeyi yeteri kadar iyi bulmaması üzerine- sap bi insan olarak kendime şaşıyorum, bu cümleden ötürü.

12 Şubat 2010 Cuma

Turşu


yukarıdaki resimde görmekte olduğumuz kornişon türünden başkasını yiyemediğim, yiyebilmek bi yana kokusundan aşırı derecede tiksindiğim bir yiyecek olan turşuyu, insanların canının nasıl krize götürecek derecede çekebildiğini anlayamamam ve muhtemelen anlayamayacak olmam sanırım zevkler ve renkler tartışılmaz sözünü en net biçimde anlamamı sağlayan konu ya da örnek -her neyse işte o- oldu benim için şu hayatta.

DKO '04


2004 Dünya Kaka Olimpiyatları'ndan bir görüntü. ABD'li sporcu Mary Riley, finallerden önce kameralarımıza poz veriyor.

(c) gettyimages 2004

slkjdshlsk

11 Şubat 2010 Perşembe

roma rakamlarını öğreniyorum

İşte blog'umuzdan faideli bir eser! Yalnızca üç kupona! Uykusuzluk sorunundan muzdarip olmam sonucunda oturup bununla uğraşmaya karar verdim. Gözlerim kapanmıyo ve uykunun nasıl bir şey olduğunu hatırlayamıyorum. Üstelik herkesin gereksiz şeylere ihtiyacı vardır.

Bu arada, şu rakamlara gerçek hayatta tek bir kişinin tutup da "romen rakamları" dediğini görmedim. Roma rakamları işte. Neyse, başlayalım, gece uzun, bir kahve alayım...

Bu yazı sayesinde dokuz milyona kadar olan tüm pozitif tam sayıları Roma rakamları şeklinde yazmayı öğreneceksiniz! Harika, değil mi? Bence de! Öff.

I İlk rakamımız olan I, bize Romalıların hayal güçlerinin ne kadar kıt olduğu konusunda iyi bir ipucu veriyor. Düşünebiliyor musunuz, sizden sayısal bir sistem kurmanızı isteyecekler ve en küçük rakamınızı I ile göstereceksiniz. 1'inse en azından bir gagası var (gaga ne alaka diye soracak olursanız, ben dedim ve oldu işte). Neyse, I'in çok fazla bir olayı yok. Üçe kadar bu şekilde sayabiliyoruz. I, II ve III. Biliyorsanız buraları geçin.

I'lerin çok fazla gelebileceğini düşünen Romalıların aklına bir hinlik gelir ve iki tane I'yı birleştirerek V'yi bulurlar.

V İkinci rakamımız da bu ve 5'e karşılık geliyor ve bunu da kimsenin bilmediğini sanmıyorum açıkçası. Biliyorsanız buraları geçin.

X Yine çok yaratıcı bir çözüm. 2 tane I'yı almışlar ve bu defa birbirine çakıştırmışlar. 10 demek oluyor bu da. Bunu da biliyorsunuzdur, bilmeyenler vardır diye yazıyorum, bilmemek değil, öğrenmemek ayıp, siz ananızın karnından bu bilgilerle doğmadınız, ya, yaa.

Roma rakamlarında 1'ler, 10'lar ve 100'lerin kendilerine özel harfllerle gösterilmesinin yanı sıra, bunların 5'er katlarının da (5, 50, 500) alfabetik karşılıkları var. 1, 10 ve 100'e karşılık gelen harfler, art arda 3 defaya kadar tekrarlanabiliyor ve kendilerinden büyük sayıların soluna yazılarak negatif değer alabiliyor. Kafa karıştırıcı olduysa eğer, ilk on sayma sayısını yazmak istersek:

1 -> I
2 -> II (I+I)
3 -> III (I+I+I)
4 -> IV (V-I)
5 -> V
6 -> VI (V+I)
7 -> VII (V+I+I)
8 -> VIII (V+I+I+I)
9 -> IX (X-I)
10 -> X

Biliyorsanız geçin bunları, dalga geçip de sinir etmeyin insanı.

L 50'ye karşılık gelen L de, yine iki tane I'nın birleştirilmesi sonucu oluşturulmuş. Yine çok zekice.

Birden fazla basamaklı sayıları yazarken oluşan kafa karışıklığını gidermenin kolay bir yolu var. Böyle sayıların basamaklarını tek tek değerlendirmek gerekiyor. Örneğin 45 sayısını VL şeklinde değil de, XLV şeklinde yazabiliyoruz, çünkü 40 XL şeklinde ifade ediliyor.

90'a kadar olan sayılardan da bazı örnekler verebiliriz:

37 -> XXXVII
56 -> LVI
61 -> LXI
66 -> LXVI
73 -> LXXIII
89 -> LXXXIX

Sırada 100 var. Yani C. C'yi seviyorum, çünkü I'lardan oluşmuyor. Üstelik bir kökeni de var; Latincede centum 100 anlamına geliyor.

Bu durumda bir-iki 90'lı sayı gösterecek olursak:

92 -> XCII
95 -> XCV (VC değil!)
99 -> XCIX (IC değil!)

Üç basamaklı çeşitli sayılar:

133 -> CXXXIII
187 -> CLXXXVII
246 -> CCXLVI
333 -> CCCXXXIII

Tahmin edebileceğiniz gibi, 500 için yeni bir harfe ihtiyacımız var. D tam da bu iş için yaratılmış gibi. Evet, D beş yüz demek.

555 -> DLV
666 -> DCLXVI (Şu ana kadar gördüğümüz tüm harfler hiyerarşik bir sırada birbirini takip ediyor. Bu ilginç durum 666'nın number of the beast olduğu iddialarını güçlendiriyor. Üstelik, DCL sizin zihninizde de deccalı çağrıştırmadı mı? sdkljsjdkls)
796 -> DCCXCVI
888 -> DCCCLXXXVIII (buradan çıkarılan sonuç: Araplar çok iyi insanlar)

M Geldik M'ye. Yani mille. Yani 1000. M için söyleyebileceğim fazla bir şey yok. Hayatta başarılar diliyorum kendisine buradan. Bir iki örnek verip geçeceğim.

1354 -> MCCCLIV
1988 -> MCMLXXXVIII
1999 -> MCMXCIX
2010 -> MMX
3476 -> MMMCDLXXVI

Eminim ki, 5000 için de bir harf olacağını düşünmüşsünüzdür. Ben de zamanında düşünmüştüm, ancak yok. Çok üzgünüm ama yok işte, unutun bunu! Onun yerine, 5000 ve sonrası için bir hinlik düşünmüş bizim Romalılar ve harflerin üstüne çizgi çekerek 1000'le çarpma yoluna gitmişler. Sizin bulacağınız çözümü... Neyse.

V de 5.000 oluyor kısacası... Bu durumda:

5793 -> VDCCXCIII
7428 -> VMMCDXXVIII

Aynı şekilde;
X= 10.000,
L= 50.000,
C= 100.000,
D= 500.000 ve
M= 1.000.000.

Bu harflerle de bir milyon ve üzerindeki sayıları yazmak mümkün.

1.427.752 -> MCDXXVMMDCCLII

Kolay yolu şu; yüzler basamağından büyük sayıları, üç sıfır atarak yazıyoruz. Üstlerine çizgi koyuyoruz. I'ları M ile değiştiriyoruz. Sonrasında da sayının geri kalanını yazıyoruz. Bu kadar basit.

Not: Rakamlar, üstlerine çizgi çekilmek yerine parantez içine de alınabilir. V = (V) = 5.000 yani.

Hepsi bu! Unutmayın; sıralama IVXLCDMVXLCDM şeklinde.

+rep


"haklısın amca, kızma amca, tamam amca"

3 Şubat 2010 Çarşamba

black country

supergrouplara takmış vaziyetteyim. alın size yepyeni biri daha: black country. deep purple & black sabbath'ta vokalistlik & basçılık yapmış olan glenn hughes, babasının ekmeğini yiyen jason bonham, bir zamanlar dream theater'da üniversite arkadaşı kontenjanıyla klavyecilik yapmış derek sherinian ve joe bonamassa (bonussimo?) diye adı sanı duyulmamış bir gitaristten oluşacakmış.

bu yılın sonu ya da bir dahakinin başına doğru albümleri çıkacakmış. sözlükte olsaydı "buralar hep entry dolacak" yazardım. çok ses getirecekler, çok. glenn hughes olur da güzel olmaz mı?

2 Şubat 2010 Salı