31 Temmuz 2012 Salı

FOP ile taşa dönmek

selamlar sevgili sakalistalar. bu yazımızda on beş yaşındaki amerikan kanaat önderleri tarafından "cool!" sıfatıyla anılmayı sonuna dek hak eden bir isme haiz olan bir hastalıkla tanışacağız: fibrodisplazi ossifikans progressiva (FOP).

kelime anlamını açarsak, "fibröz dokunun (fibro-) anormal biçimde gelişerek (-displazi) kademeli olarak (progressiva) kemikleşmesi (ossifikans)" sonucuna ulaşırız ki; yeterince açık olur.

kemik oluşumunu sağlayan gen, sağlıklı bireylerde doğumun ardından deaktive olur. FOP hastalarında ise işlerliğini sürdürür. bu hastaların kas, bağ ve lif dokuları, en ufak bir hasar görmeleri halinde kemikleşir. kemikleşmeyi önlemek içinse salt bu dokuların harabiyetinden kaçınmak yeterli olmaz. rutin yenilenme sürecine giren tüm dokular, kemiğe dönüşecektir. kişi adeta doğumunda medusa'yı görür; o günün ardından yavaşça ve acılar içinde "taşa dönmeye" başlayacaktır.

FOP karşısında tıbbın imkanları maalesef kısıtlıdır. hastalığın en vahim yanı, ameliyat karşısında vücuda gösterttiği tepkidir: GOP'lu bireyin ameliyatla temizlenen kemik doku aşırısı, operasyonun ardından kat be kat artarak yeniden ortaya çıkacaktır. bu durumda ameliyat bir opsiyon olmanın çok uzağında kalmakta, farmakoterapiyse (ilaç tedavisi) durumu hafifletmenin ötesine geçememektedir.

hastalığa ilişkin enteresan bir nokta, çok ileri safhalarında hastaların ömurlerinin geri kalanında içerisinde bulunacakları pozisyonu -ayakta veya oturur halde- seçmek durumunda kalmalarıdır.

14 Temmuz 2012 Cumartesi

earthrise

earthrise, siktiğimin gezegeninin uzaydan insan eliyle çekilmiş ilk fotoğrafı. uzaktan ne kadar da şirin, ne kadar da mavi, ne kadar da zararsız duruyor değil mi? sağlığımıza kastın var ey dünya, ben seni nasıl seveyim!

gerçi her ne kadar böyle desek de astrolojiyi ele aldığımızda güneş sistemindeki diğer gezegenlere kıyasla dünya'nın daha bi masum olduğunu görüyoruz; siktiğimin jüpiterinin venüs'ü gölgelemesiyle hayatımıza kayışını unutmayalım gençler, hatırlayın o astroloji yorumlarını: "
Ekimde zaten Satürn sizi zorladığı konumdan çıkıyor ve Akrep burcuna girecek" mına kodum satürn'ü bize gireceği kadar girmiş zaten akrep'e girmese bari diyoruz ama durmuyor bizden çıkıp akrep'e giriyor. az mı gerginlik yaşadık, neptüm ipnesi güneş'ten uzaklaştı diye; eğitim ve aşk hayatımız sıkıntıya girmedi mi plüton götüm götüm bizim etki gezegeninize yaklaştı diye.


güneşi ve onun birkaç milyar yıl sonra çökecek sistemini 
toptan sevmiyorum ve de uğraşmayın sevdiremezsiniz; çünkü biliyorum ki o da beni sevmiyor, derken Velvet Underground'ın  1970 tarihli "loaded" albümünden işbu eser geliyor: