11 Eylül 2012 Salı

sevgili roosevelt...

internette gezinirken çok enteresan bir anekdotla karşılaştım. küba eski lideri fidel castro (d. 1926), aşağıdaki mektubu 1940 yılında zamanın amerikan başkanı franklin d. roosevelt'e (1882 - 1945) yazmış. sizlerin de görebileceği gibi mektubu yazdığında castro 13-14 yaşlarındaymış; ancak kendisinin 12 yaşında olduğunu belirtmiş.


Santiago de Cuba
Nov. 6, 1940
Mr. Franklin Roosevelt
President of the United States 
My good friend Roosvelt:
I don't know very English, but I know as much as write to you. I like to hear the radio, and I am very happy, because I heard in it, that you will be President for a new (periodo). I am twelve years old. I am a boy but I think very much but I do not think that I am writing to the President of the United States. If you like, give me a ten dollars bill green american, in the letter, because never, I have not seen a ten dollars bill green american and I would like to have one of them. 
My address is:
Sr Fidel Castro
Colegio de Dolores
Santiago de Cuba
Oriente. Cuba. 
I don't know very English but I know very much Spanish and I suppose you don't know very Spanish but you know very English because you are American but I am not American. 
(Thank you very much) 
Good by. Your friend, 
(Signed) 
Fidel Castro 
If you want iron to make your sheaps ships I will show to you the bigest (minas) of iron of the land. They are in Mayari Oriente Cuba.


ÇEVİRİ:

Santiago de Cuba
6 Kasım 1940
Bay Franklin Roosevelt
Birleşik Devletler Başkanı

İyi dostum Roosevelt:
İngilizce çok bilmiyorum, ama sana yazmak kadar biliyorum. Radyo duymayı seviyorum, ve çok mutluyum, çünkü onda senin yeni bir periodo için başkan olacağını duydum. Ben on iki yaşındayım. Ben bir çocuğum ama çok düşünüyorum ama Amerika Birleşik Devletleri başkanına yazdığımı düşünmüyorum. Hoşuna giderse, bana bir on dolar yeşil amerikan ver, mektupta, çünkü hiç, daha önce on dolar yeşil amerikan görmedim ve onlardan birine sahip olmak isterim.

Adresim:
Bay Fidel Castro

Colegio de Dolores
Santiago de Cuba
Oriente. Cuba.

Ben İngilizce çok bilmem ama İspanyolca çok bilirim ve zannedersem sen İspanyolca çok bilmezsin ama İngilizce çok bilirsin çünkü sen Amerikansın ama ben Amerikan değilim.

(Çok teşekkür ederim)

Gül güle. Dostun,

(İmza)

Fidel Castro

Gamilarini Gemilerini yapmak için demir istersen bölgenin sana en büyük demir (minas)ını göstereceğim. Onlar Mayari Oriente Cuba'da.

8 Eylül 2012 Cumartesi

araknodaktilil

kelime anlamı "örümcek parmaklar" olan araknodaktilil, örümcek adamı kıskandıracak kertede fiyakalı bir sendromdur. araknodaktilil, kişide doğuştan var olabileceği gibi, ömrün herhangi bir periyodunda da aniden baş gösterebilir. ortaya çıkma nedeni tam olarak kestirilememiş olsa da, hastaların radyoaktif örümcekler tarafından ısırılmış olma ihtimalleri katiyen elenmiştir. garbi tabiplerse harbi sebebin gen mutasyonları olduğu hususunda diretmektedir.

kişinin yalan söylemesi ya da benzeri herhangi bir durumda ilerleme göstermeyen sendrom, parmakların saat yönünde yüz seksen derece dönmesine olanak tanıyacak kadar azabilir.

6 Eylül 2012 Perşembe

muhtemelen bilmediğiniz bir-iki kavram [p]

pika: kulağa hoş bir şey gibi gelse de, aslen genellikle sindirilemeyen nesnelere karşı duyulan iştahla karakterize bir sapkınlığı belirtmek için kullanılıyor. tarihte de bu sapkınlığın pençesine düşen kişilere sıklıkla rastlanıyor ve bunlara itinayla pikaçu diyoruz. pikaçular olur olmadık yerde ve zamanda pikaaa diye anırmanın yanı sıra cam, çivi, saç, idrar, bok, daha, fazla, devam, edemeyeceğim, midem, kaldırmıyo gibi birçok maddenin konsümasyonunu- oh tanrım bu kadarı yeter

pronoya: paranoyanın karşıtı; ancak "bana bişey olmazcılık" anlamında değil; aksine, tüm dünyanın işi gücü yokmuşçasına kendisine iyilik etmekle kafayı bozmuş sevimli insancıklardan oluştuğunu varsayma, buna inanma hali. coelho'nun hastalığı.

prosopopoeia: üçüncü bir ağızdan konuşma yöntemi. hatibin, muhataplarına hitap ederken konuşan aslen kendisi değilmiş de bir başka kimse veya nesneymiş gibi davranması.