12 Mart 2012 Pazartesi

futbol savaşı (la guerra del fútbol)

hayır; başlıktaki "savaş" sözcüğü sözkonusu spordaki rekabeti ve bu rekabetin sonuçlarını ifade etmek için kullanılmadı. futbol savaşı, el salvador ile honduras arasında 1969 yılında patlak vermiş bir savaştı. topun haricinde; tüfekle, ağır sanayi hamleleriyle edilen, tarafların birbirini öldürme emeli güttuğü, üç bini aşkın kişinin katlolduğu, kanlı bir cenk.

yirminci yüzyılın başından itibaren, salvadorlular tası tarağı toplayıp taşı toprağı altından işlenmiş memlekete, honduras'a göç ediyordu. bu durum honduras'ın topraklarının hatırı sayılır bir kısmını elinde bulunduran ağababalarını, muteber şirketleri kıllandırmış, hükümetin başında bulunan kuklalarının iplerini öfkeyle çekiştirmelerine neden olmuştu. bunun sonucunda honduras hakanları ve bakanları bir araya gelerek literatüre "geldikleri gibi giderler kanunu" (ing. salvadori punks fuck off) şeklinde geçen birtakım yüksek ehemmiyete sahip nehiylerle salvadorlu kaçakların def edilmelerinin önünü açtı. sonrasındaki süreçte tatsız, huzursuz, itiş-kakış dolu sabahlara uyandı iki ülke sakinleri. husumet dinmedi... aksine, bir girdaba kapılmışçasına sürüklenir oldu yalnız ve güzel ülkelerin vatanperver insanları.

ortam böylesine gerilmişken, 1970 dünya kupası elemeleri de süratle neticelenmeye devam ediyordu. kader bu ya, iki ülke takımlarının da honduras'ta karşılıklı ayaktopu tepmesi uygun görülmüştü. bu müsabaka, tarafların arasındaki anlaşmazlıkları savaş meydanı yerine çim sahalarda çözerek devletlerarası ilişkilerde yeni bir dönem başlatmalarına önayak olabilirdi; ancak bu tarihi fırsat -üstelik hiç değerlendirilmeye dahi alınmadan- bir ayaktopuymuşçasına tepildi. bunun yerine, savaşı stadyumlara taşımak gerektiği düşünüldü ve gürültüler, patırtılar, arbedeler çıktı; birileri öldü, ötekiler ölenlere nazire yaparmışçasına sağ kaldı. kazanan yılandı; kaybedense ademiyet. müsamerenin ikinci perdesi, el salvador'da sergilendi: ilkinin sıkıcı bir tekrarı... son perdedeyse sahneye kahpe kader çıktı. bu iki hasım, dünya kupası'na gidiş bileti için meksika'da son bir tangoya davetliydi.

dakikalar birbirini izleyip doksanıncıyı da aralarına katınca, hep beraber bitiş düdüğünü üflemeye giriştiler. "her bitiş bir başlangıçtır" derler ya, işte skor tabelasındaki
EL SALVADOR 3 : 2 HONDURAS yazısı da el salvador hükümdarının koltuklarını epey bir kabartmış ve honduras büyükelçisinin kıçına tekmeyi basmasına, bununla da yetinmeyip savaş girişimlerinde bulunmasına neden olmuştu.

dört gün boyunca hüküm süren kaos yüzbinlercesinin evini, onbinlercesinin işini, binlercesinin canını elinden almıştı. demek ki "futbol adam bıçaklamaktır" gibi anlamlı sözler durup dururken ortaya çıkmıyor. bir bak bakalım, neden söylenmiş? öyle değil mi?

(savaşın ismini ilk gördüğümde, pek olağandışı bir durumu anlattığını sanmış, heyecanlanmıştım kendimce. futbolla ayyuka çıkan bir gerilimmiş hepi topu. buna rağmen, yazmak candır elbet.)

Hiç yorum yok: