6 Mart 2012 Salı

yine yazıyorsam iğreniyorum demektir

OTUZBİR ÇEKİYORSUN, BELKİ DE SONUNCUSUNUN ARDINDAN ELLERİNİ BİLE YIKAMADIN ve o ıslak ellerini klavyenin tuşlarında gezdiriyorsun. sırayla şu tuşlara gidiyor parmakların: "merhabalar efendim. sizlerin o güzel çehresini göremediğim için günlerdir perperişanım. sağlığınıza duacıyım..." ve sözcüklerin benim asla ulaşamayacağım bir şairanelikte akıp giderken, tiksiniyorum senden nazik insan. takım elbisesini kuşanıp her ismin kuyruğuna "bey"ler ve "hanım"lar düğümleyen arsız insan. söyledikleri asla söylemek istediklerine denk düşmeyen insan. hayat köprüsünü ayılarla birlikte arşınlayan insan. es kaza karşılaştığı samimiyette kabalık bulan, varlığıyla nabarışık insan. tek başına kaldığında idine teslim olan insan. hepimizden birisin. resmiyet denen illeti soluyorsun. onu çayına katıyor, ekmeğinle yiyorsun. ve ben de sana dönüşüyorum. her geçen gün biraz daha sen oluyorum! ikinci yüzüm çıkıyor ve ilkini gölgede bırakıyor.

Hiç yorum yok: