20 Mart 2012 Salı

I am I am I am Superman and I can do anything

her seyi yapabilirmisim gibi geliyor, o yuzden uyuyacagim. hiçbir şeyi yapamayacak olsam da, yapacağım şey değişmezdi: o zaman da uyuyacak olurdum.

her koşulda ilk fırsatta yapacağım şey uyumak olacaksa, "bu her şeyi yapabilirim ben" hissiyatı sanki biraz yanılsama idi. her şeyi yapabilecekse niye uyumak istesindi ki insan; ne bileyim, uyku bir parça ölüm değil miydi esasında, eğer ki o süreç içerisinde görecek tatlı rüyalarınız yoksa?

aslına bakarsan kabus görmek de, hiçbir şey görmemekten iyi miydi ne bi yerde: panikle yataktan uyandıracak, heyecanlanacak şeyler olmaktaydı işte, hatırlanacak bir şeyler vardı uykunun içine dair, "gözleri kapadın-gözleri açtın"dan ibaret değildi. her günün başlangıcında, insanlık tarihinin en önemli felsefi sorunu sayılan "bugün de kaldığın yerden devam etmeli mi etmemeli mi konusu"nda senin kararına bir etki olacaktı belki, o rüya-kabus her neyse işte.

etkiler önemliydi, etkisizlikten sen de korkarsın kabul et, hepimiz korkarız bunda sorun edilecek bir şey yok; yaratılışımız kaynaklıydı hepsi, etkileşmek zorundaydık birileriyle, bir şeylerle, bazen yalnızca kendimizle. efsanedeki gibi insanlar yaratıldıkları gibi ikiye bölünüp parçalar birbirinden bağımsız rastgele dağıtılmışlardı belki. hayatımız diğer yarımızı aramakla geçecekti, onu aramaya çalışmadan hayata devam edemezdik, bulana kadar etkileşirdik yapabildiğimiz kadar. belki hiç bulamayacaktık o tamamlayacak parçayı; ama bu etkileşimler avutacaktı bizi. belki de sadece aramaktı tüm olay, bulmak değil; sonuna gelmeden bilemezdik, hepsi bu.



# ilk cümle için dansedenayi'ya teşekkürler.

2 yorum:

moroff dedi ki...

her cümleyi evirip iç dünya çözümlemelerine, zihninin karanlık odalarına yapılan birer turistik gezinti haline getirmene karşıyım ulan! isyanım var

boşvernist dedi ki...

beleşten turistik gezi lan işte, daha ne istiyosun.